29 Mayıs 2008 Perşembe

Psikoterapi

Son zamanlarda nerdeyse her türlü ruh hali, hayat sorunu ya da kişilerarası sorunun çözümü için insanlara terapi yaptığını söyleyen uzmanlıklarının ne olduğu belli olmayan çok çeşitli uygulamalar gündeme gelmiş durumda. Başarılı olmak için, mutlu olmak için, kendini iyi hissetmek için, güzel olmak için vs. diye çoğaltılabilecek sloganlarla, özellikle internet ortamında kendini tanıtanlardan geçilmiyor. Bu kişilerin çoğunluğunun eğitimleri ve donanımları hakkında net bir bilgiye rastlamak mümkün değil. Ancak tanıtımlarında yaptıkları işin çok bilimsel ve hatta tıbbi bir iş olduğunu ima eden bir söylem egemen. Oysa psikoterapi çok uzun süreli bir eğitimi gerektiren ve başlangıçta doktorlarca yapılmaya başlanan bir tedavi uygulaması. Türkiye’de de tıbbi tedaviler sadece doktorlarca yapılması gereken uygulamalar. Toplumda psikoterapinin ne olup ne olmadığı ve kimin tarafından yapılması gerektiği gibi konularda belli bir bilgi eksikliği var.

Tanım: Eğitilmiş bir profesyonel tarafından sözel ve sözel olmayan yöntemler ve iletişim aracılığıyla; hastanın ruhsal sorunları ya da davranış bozuklukları ile ilgili varolan belirtileri ortadan kaldırmak, onları değiştirmek ya da geriletmek, bozuk davranış kalıplarını düzeltmek ve pozitif kişilik özelliklerinin gelişmesini sağlamak amacıyla uygulanan profesyonel tıbbi tedavi yöntemleri genel olarak psikoterapi olarak adlandırılır.

Tarihçe: Psikoterapi, ruhsal kaynaklı olduğu düşünülen bir sorunun tıbbi olarak tedavisinde kullanılan bir uygulama olarak ilk kez Freud tarafından 19. yüzyılın sonlarında kullanılmıştır.
Freud"un yöntemi bugün klasik psikanaliz olarak adlandırılmaktadır. Daha sonra Freud"un izleyicilerince onun kuramı ve yöntemini temel alan çok değişik kuramsal yaklaşımlar ve uygulama teknikleri içeren çeşitli psikoterapi yöntemleri geliştirilmiştir.
Günümüzde psikanalizin temel kuram ve kavramlarını bir şekilde içerisinde bulunduran bu yöntemlerin tümü "psikodinamik psikoterapiler" adı altında gruplandırılmaktadır.
Yirminci yüzyıl boyunca psikodinamik psikoterapilerden hem kuram hem de uygulama biçimi yönlerinden farklı olan iki ana psikoterapi yöntemi daha geliştirilmiştir. Bu yöntemler ‘Bilişsel’ ve ‘Davranışçı’ psikoterapilerdir. Ancak bu ana psikoterapi okullarının dışında çok sayıda kuramsal yaklaşım ve uygulama tekniği vardır. Öyleki yapılan bir listeleme çalışmasında '250'den fazla psikoterapi türü saptanmıştır.

Psikoterapilerin Ortak Özellikleri: Bir kişi ya da grup ile kurulan ve temelde yoğun emosyonel boşalımların yaşandığı ilişki biçimidirler, özellikle tedavi yeri olarak hazırlanmış bir yerde yapılırlar, kişinin yaşantıladığı sorun, sıkıntı ya da ıstırabı açıklayan bir kuramsal modele ve iyileştirmeye yönelik bir yönteme sahiptirler, uygulandıkları kişi ya da gruba sorunlarının kaynakları ve onlardan kurtulma yollarını içeren seçeneklerin bilgisini sağlarlar, herhangi bir terapi türü ya da yöntemine özgü olmayan yollar aracılığıyla uygulananın kendilik saygısını artırmayı amaçlarlar, başa çıkabilme, üstesinden gelebilme, başarılı olma yaşantısını sağlarlar,duygularını tanıma ve zenginleştirmeyi sağlarlar.

Psikoterapi Türleri: Psikoterapi uygulanan kişi ya da kişilere göre; bireysel ve grup psikoterapileri. Kuramsal temel ve uygulama teknikleri açısından; destekleyici psikoterapi, yeniden eğitici psikoterapi, yeniden kurucu psikoterapi.

Kuramsal temel ve uygulama teknikleri açısından psikoterapi türlerinin tanımı:
»Destekleyici psikoterapi:
Destekleyici psikoterapilerde amaç mümkün olan en kısa sürede hastanın belirtilerinin iyileştirilmesi ve hastanın kendi bütünlüğü içinde ruhsal yönden bir denge haline ulaştırılmasıdır. Bu amaçla varolan savunmaları güçlendirmek, denetimi sürdürmek için daha iyi ve yeni düzenekleri geliştirmek ve uyumu yeniden kurmaya yönelik bir teknik kullanılır. Destekleyici psikoterapilerde hastanın kişilik yapısını değiştirmeye yönelik bir girişimde bulunulmaz, ancak olumlu bir değişiklik gözlendiğinde de bu durum desteklenir. Destekleyici terapilerde hastanın tam bir “iyileşmesi” değil ona sıkıntı veren belirtilerin ortadan kaldırılması temel alınır.
Destekleyici terapilere örnek olarak rehberlik, ortam terapileri, uğraşı terapileri gibi ilgilerin dışsallaştırılmasına yönelik terapiler, müzik, drama gibi yaratıcı sanat terapileri verilebilir.
»Yeniden eğitici psikoterapi:
Yeniden eğitici psikoterapilerde amaç hastanın düşünce ve davranış biçimi ile ruhsal sıkıntıları arasındaki ilişkinin ona gösterilmesi ve sağlıklı davranış örüntülerinin geliştirilmesinin sağlanmasıdır. Yeniden eğitici psikoterapi yöntemlerinde de hastanın bilinçdışı, nevrotik çatışmalarının ya da bozuk kişilik özelliklerinin araştırılması ve değiştirilmesi amaçlanmaz. Ancak bu özelliklerden kaynaklanan davranış örüntülerinin hastanın ilişki kurma biçimi ve ilişkilerine olan etkisinin ortadan kaldırılmasına yönelinir. Yeniden eğitici psikoterapilere örnek olarak davranışçı, bilişsel, danışan merkezli psikoterapiler, evlilik ve aile terapileri, psikodrama verilebilir.
»Yeniden kurucu psikoterapiler:
Hastanın bilinçdışı çatışmalarına yönelik içgörü kazandırma ve hastanın karakter yapısının değişmesi ve yeniden sağlıklı bir kişiliğin kurulmasının amaçlandığı psikoterapilerdir.
Yeniden kurucu psikoterapi türünü diğer iki türden ayıran en önemli özellik “içgörü” nün geliştirilmesidir. Destekleyici psikoterapilerde içgörü ile ilgilenilmez, yeniden eğitici psikoterapilerde içgörünün geliştirilmesi hedeflenmez ancak oluştuğunda güçlendirilir. Yeniden kurucu psikoterapilerde ise temel amaç belirtilerin kaynaklandığı bilinçdışı çatışmalara karşı hastada bir içgörünün geliştirilmesinin sağlanması ve bu yolla hastanın karakter yapısının değiştirilmesidir. Yeniden kurucu psikoterapilere örnek olarak klasik freudcu psikanaliz, ego analizi, nesne ilişkileri terapisi, psikanalitik yönelimli psikoterapi, transaksiyonel analiz, varoluşsal analiz verilebilir.


Son olarak vikipedi'nin (http://tr.wikipedia.org/) tanımını da aktarayim zira google'da 'psikoterapi' yazıp aratmanın sonucu; birkaç iyi makale dışında tüccarların kucağına düşmek demek...

''Psikoterapi, bireylerin duygusal ve davranışsal sorunlarının çözümünü, ruh sağlıklarının geliştirilmesi ve korunmasını amaçlayan tekniklerin genel adıdır. Psikoterapi her zaman sadece tek tek bireyleri konu almaz, zaman zaman incelenen tüm bir ailenin etkileşimsel meseleleri zaman zamansa incelenen bir çiftin birbiriyle olan ilişkisindeki bazı sorunların ruh sağlığı temelindeki kökleri olabilir. Ruh-zihin sağlığına dair sorunların psikolojik, sosyolojik veya somatik boyutları olabilir. Terim psiko ve terapi formlarından oluşur ki, psiko Yunanca psukhe "ruh, zihin"den, terapi ise Yunanca therapeia "iyileştirme"den türemiştir. Psikoterapi, daha olgun ve uygun bir ruhsal denge sağlamak amacı doğrultusunda zihinsel ve duygusal bozukluk gösteren hastalarla düşünce ve duygu alışverişi kurularak yürütülen bir tedavidir. Çok genel bir başlık altında söylemek gerekirse, duygusal çatışmaları çözümleyen, bu çatışmalardan doğan kaygı ve gerginlikleri, çökkünlükleri azaltan, ruhsal uyum düzeyini artıran, kişilerarası ilişkileri daha olgunlaştıran tüm teknik ve yöntemlere psikoterapi denilebilir.''

Hiç yorum yok: